Ascot İngiltere'de kraliyet at yarışlarının yapıldığı yerin ismidir. Yarışların adı da The Royal Ascot'tur. Kraliyet ailesi haziran aylarının sonuna denk gelen 5 günü Ascot'ta geçirmektedir.
Bu yerleşim yerinde her şeyin bir kuralı bulunmaktadır. Geleneğe uygun olarak Ascot'a tren veya araba ile gelinmektedir.
Eğer trenle gidildiyse yarış alanına geçmeden önce istasyonun çıkışındaki barda Pimms içilmelidir.
Araba ile gelindiğinde ise otopark bölümünde yeşil piknik sepetleri ve şampanyalar ortamı şenlendirmektedir.
Bu tip yerlerde hep olduğu gibi içeriye dışarıdan içecek ve yiyecek sokmak yasaktır.
Üç bölümü vardır yarış alanının: kenarlarda köşelerde konuşlanmış silver ring, ortalarda bulunan general admission ve de en başta bitiş çizgisini gören royal enclosure. Silver ring ve general admission'a bilet alarak, royal enclosure'a ise sadece davetiye ile girilir. Royal enclosure'da kadınlara -eğer düşes veya prenseslerden biri değilseniz- dizin altında elbise ve şapka; erkeklere ise frag fiyme mecburiyeti vardır. Bu bölümde daha ciddi, mümkünse siyah ya da beyaz kıyafetler giyilirken, general admission pek bir renklidir. Silver ring'de kıyafet olayını pek önemsenmemektedir. Resmi kıyafet giymek istemeyen gençler bu bölümde yer almaktadır.
Perşembe günü Ladies Day'dir. Bu günün biletleri 1 ocakta satışa sunuldukları anda bitmektedir. En ilginç şapkayı giyene ödül verildiği için kafasında çeşitli yemek malzemeleri veya hayvancıklarla gelen kadınlar Ladies Day'de bol bol görebilmektedir. Aslında sadece bir gün değil neredeyse tamamen kadınlara aittir bu yarışlar. Erkekler etkinliğin yarış kısmıyla ilgilendiği ve giyim olayına pek girmedikleri için gereksiz kalabalık yaptıkları bile söylenilebilir.
Yarışlar kraliçenin bando eşliğinde at arabasıyla pisti boydan boya geçmesiyle başlar. Her bir yarışın özel bir adı; anlamı, önemi vardır. BU öyküler katılan atların özellikleriyle birlikte yarış kitapçığında anlatılır. Bahisler çeşit çeşittir: birinci, ilk iki, ilk üç, ilk iki sırayla, ilk iki iki yönlü, ilk üç sırayla şeklinde gider. Bahis şirketine ek olarak otc bahişçiler de vardır. Bu kişiler tahtalarının başında bağıra çağıra para toplamaktadır ancak kazananlara nasıl ödeme yaptıkları bir muammadır.
Bu yerleşim yerinde her şeyin bir kuralı bulunmaktadır. Geleneğe uygun olarak Ascot'a tren veya araba ile gelinmektedir.
Eğer trenle gidildiyse yarış alanına geçmeden önce istasyonun çıkışındaki barda Pimms içilmelidir.
Araba ile gelindiğinde ise otopark bölümünde yeşil piknik sepetleri ve şampanyalar ortamı şenlendirmektedir.
Bu tip yerlerde hep olduğu gibi içeriye dışarıdan içecek ve yiyecek sokmak yasaktır.
Üç bölümü vardır yarış alanının: kenarlarda köşelerde konuşlanmış silver ring, ortalarda bulunan general admission ve de en başta bitiş çizgisini gören royal enclosure. Silver ring ve general admission'a bilet alarak, royal enclosure'a ise sadece davetiye ile girilir. Royal enclosure'da kadınlara -eğer düşes veya prenseslerden biri değilseniz- dizin altında elbise ve şapka; erkeklere ise frag fiyme mecburiyeti vardır. Bu bölümde daha ciddi, mümkünse siyah ya da beyaz kıyafetler giyilirken, general admission pek bir renklidir. Silver ring'de kıyafet olayını pek önemsenmemektedir. Resmi kıyafet giymek istemeyen gençler bu bölümde yer almaktadır.
Perşembe günü Ladies Day'dir. Bu günün biletleri 1 ocakta satışa sunuldukları anda bitmektedir. En ilginç şapkayı giyene ödül verildiği için kafasında çeşitli yemek malzemeleri veya hayvancıklarla gelen kadınlar Ladies Day'de bol bol görebilmektedir. Aslında sadece bir gün değil neredeyse tamamen kadınlara aittir bu yarışlar. Erkekler etkinliğin yarış kısmıyla ilgilendiği ve giyim olayına pek girmedikleri için gereksiz kalabalık yaptıkları bile söylenilebilir.
Yarışlar kraliçenin bando eşliğinde at arabasıyla pisti boydan boya geçmesiyle başlar. Her bir yarışın özel bir adı; anlamı, önemi vardır. BU öyküler katılan atların özellikleriyle birlikte yarış kitapçığında anlatılır. Bahisler çeşit çeşittir: birinci, ilk iki, ilk üç, ilk iki sırayla, ilk iki iki yönlü, ilk üç sırayla şeklinde gider. Bahis şirketine ek olarak otc bahişçiler de vardır. Bu kişiler tahtalarının başında bağıra çağıra para toplamaktadır ancak kazananlara nasıl ödeme yaptıkları bir muammadır.