NurSena_1988
Bayan Üye
“Metaverse” terimi ilk kez, bilim kurgu yazarı Neal Stephenson’ın 1992 tarihli siber punk romanı, Snow Crash’ta karşımıza çıktı.
Geçtiğimiz on yıllar boyunca bu kavram, romanların, bilim kurgu dizi ve filmlerinin ya da oyun endüstrisinin bir parçası oldu.
Bu kısma kadar her şey eğlence dünyasının bir parçasıydı.
Ancak Facebook’un metaverse’ü gerçekten inşa etmeye başladığını açıklaması ya da Microsoft’un kurumsal meta veri toplamaya çalışması işin rengini değiştirmeye başladı.
Peki metaverse gerçekten ne anlama geliyor, neler vaat ediyor ve geleceği nasıl değiştirecek?
Gelin cevapları metaverse evreninden verelim.
Sanal dünyada yeni bir kapı açılacak
Metaverse’ü tüm dijital dünyaların birleştirildiği, yani internette yapabildiğiniz her şeyin tek bir alanda toplandığı paralel bir evren olarak tanımlamak mümkün.
Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg de metaverse kavramını "sadece bakmak yerine içinde bulunduğunuz bir internet" olarak tanımlıyor.
Bu evreni tasvir etme konusunda en ikonik çalışmalardan biri, 2018 yılında beyaz perdeye de uyarlanan Ready Player One isimli kitap.
Bu kitapta insanlar, sanal gerçeklik yoluyla dijital bir dünyada gerçek dünyada yaptıkları gibi zaman geçirebiliyor, etkileşim kurabiliyor ve istediklerini gibi görünebiliyor.
Türün bir diğer örneği olan second life yani ikinci hayat oyununda da, insanlar kendi avatarını oluşturabiliyor, diğer insanlarla etkileşim kurabiliyor ve gerçek hayatta yaptığı şeyleri sanal olarak gerçekleştirebiliyor.
Bugün, başka bir ülkede yaşayan çok yakın bir arkadaşınızla görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyorsunuz.
Metaverse evreni, işte bu görüşmeyi avatarlar aracılığıyla yüz yüze yapmayı, sadece konuşmakla kalmayıp arkadaşınızla sinemaya gitmeyi ya da alışveriş yapmayı mümkün kılıyor.
Bilim insanları, metaverse evrenini oluşturabilmek için gereken teknolojik donanıma neredeyse hazır olduğumuzu düşünüyor.
Bu teknolojinin yaygın hale gelerek gerçekten bir paralel evrene dönüşmesi için, yapay gerçeklik ve artırılmış gerçeklik alanında ilerlenmesi gerekiyor.
Metaverse'te her şeyi yapmak mümkün mü?
Bu dijital evrende oluşturulan 3 boyutlu avatarlarla çalışmak, gezmek, oyun oynamak, konsere gitmek, kripto paralarla alışveriş yapmak gibi birçok günlük aktiviteyi yerine getirmenin mümkün olması bekleniyor.
Ancak yemek molaları için gerçek dünya arası vermek gerekiyor.
Metaverse evreninin bu kadar yakın olmasını düşündüren şey sadece teknolojideki gelişmeler değil.
Salgın döneminde tüm dünyanın eve kapanması, evden çalışması ve iletişiminin çoğunu evden yürütmesi de kısmen metaverse evreninin önceden deneyimlenmesini sağladı.
Gerçek bir Metaverse'e giden yol engebeli. Öncelikle dünya çapında bir ağ oluşturma ve milyonlarca kullanıcıyı eş zamanlı kaldırabilecek bilgi işlem yeteneğinin oluşturulması gerekiyor.
Mevcut teknoloji şuan bu yükü kaldırmanın uzağında.
Teknolojinin paralel evreni metaverse için temel atılmaya başlandı.
Küresel iklim kriziyle mücadele eden mevcut evrenimiz tüm bu yıkım çabasına rağmen hayatta kalabilirse, üzerinde kuracağımız ikinci evren sürprizlerle hayatımıza girecek.
Geçtiğimiz on yıllar boyunca bu kavram, romanların, bilim kurgu dizi ve filmlerinin ya da oyun endüstrisinin bir parçası oldu.
Bu kısma kadar her şey eğlence dünyasının bir parçasıydı.
Ancak Facebook’un metaverse’ü gerçekten inşa etmeye başladığını açıklaması ya da Microsoft’un kurumsal meta veri toplamaya çalışması işin rengini değiştirmeye başladı.
Peki metaverse gerçekten ne anlama geliyor, neler vaat ediyor ve geleceği nasıl değiştirecek?
Gelin cevapları metaverse evreninden verelim.
Sanal dünyada yeni bir kapı açılacak
Metaverse’ü tüm dijital dünyaların birleştirildiği, yani internette yapabildiğiniz her şeyin tek bir alanda toplandığı paralel bir evren olarak tanımlamak mümkün.
Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg de metaverse kavramını "sadece bakmak yerine içinde bulunduğunuz bir internet" olarak tanımlıyor.
Bu evreni tasvir etme konusunda en ikonik çalışmalardan biri, 2018 yılında beyaz perdeye de uyarlanan Ready Player One isimli kitap.
Bu kitapta insanlar, sanal gerçeklik yoluyla dijital bir dünyada gerçek dünyada yaptıkları gibi zaman geçirebiliyor, etkileşim kurabiliyor ve istediklerini gibi görünebiliyor.
Türün bir diğer örneği olan second life yani ikinci hayat oyununda da, insanlar kendi avatarını oluşturabiliyor, diğer insanlarla etkileşim kurabiliyor ve gerçek hayatta yaptığı şeyleri sanal olarak gerçekleştirebiliyor.
Bugün, başka bir ülkede yaşayan çok yakın bir arkadaşınızla görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyorsunuz.
Metaverse evreni, işte bu görüşmeyi avatarlar aracılığıyla yüz yüze yapmayı, sadece konuşmakla kalmayıp arkadaşınızla sinemaya gitmeyi ya da alışveriş yapmayı mümkün kılıyor.
Bilim insanları, metaverse evrenini oluşturabilmek için gereken teknolojik donanıma neredeyse hazır olduğumuzu düşünüyor.
Bu teknolojinin yaygın hale gelerek gerçekten bir paralel evrene dönüşmesi için, yapay gerçeklik ve artırılmış gerçeklik alanında ilerlenmesi gerekiyor.
Metaverse'te her şeyi yapmak mümkün mü?
Bu dijital evrende oluşturulan 3 boyutlu avatarlarla çalışmak, gezmek, oyun oynamak, konsere gitmek, kripto paralarla alışveriş yapmak gibi birçok günlük aktiviteyi yerine getirmenin mümkün olması bekleniyor.
Ancak yemek molaları için gerçek dünya arası vermek gerekiyor.
Metaverse evreninin bu kadar yakın olmasını düşündüren şey sadece teknolojideki gelişmeler değil.
Salgın döneminde tüm dünyanın eve kapanması, evden çalışması ve iletişiminin çoğunu evden yürütmesi de kısmen metaverse evreninin önceden deneyimlenmesini sağladı.
Gerçek bir Metaverse'e giden yol engebeli. Öncelikle dünya çapında bir ağ oluşturma ve milyonlarca kullanıcıyı eş zamanlı kaldırabilecek bilgi işlem yeteneğinin oluşturulması gerekiyor.
Mevcut teknoloji şuan bu yükü kaldırmanın uzağında.
Teknolojinin paralel evreni metaverse için temel atılmaya başlandı.
Küresel iklim kriziyle mücadele eden mevcut evrenimiz tüm bu yıkım çabasına rağmen hayatta kalabilirse, üzerinde kuracağımız ikinci evren sürprizlerle hayatımıza girecek.