Cübbeli Ahmet Hoca yaptığı açıklamalarla gündeme sık sık gelen bir isim. Ortaya attığı son iddialar ise oldukça ciddi detaylar içeriyor. Peki, Cübbeli Ahmet Hoca'nın ithamlarda bulunduğu Selefiler kimlerdir? Vehhabi-Selefi akımı neler içeriyor? Cübbeli Ahmet'e göre nasıl bir tehlike öngörülüyor? Detaylar haberimizde...
Selef ne demek
Selefiliğin kökünü oluşturan selef kelimesinin anlamı araştırılıyor. Selef, 'Bir görevde, meslekte kendinden önce bulunan ve yerine geçilen kimse, öncel, halef karşıtı.' anlamına karşılık gelmektedir.
Selefi ne anlama geliyor
Kendisini Selefilik inancı içerisinde gören kişiye Selefi denir. Selefiler, Ehl-i sünneti hassa olarak kendilerini tanımlarlar. Bu kavramı kullananlar "ehlü's-sünne, ehlü'l-hadîs ve's-sünne, ehlü'l-hak kelimelerini de kullanırlar.
Selefilik nedir
Selefiyye "geçmiş insanlar, soy, fazilet ve ilim bağlamında önce gelip geçenler" anlamına karşılık gelmektedir. Selef, terim olarak ilim ve fazilet açısından Müslümanların önderleri sayılan ashap ve tâbiîn için tercih edilip kullanılır.
Selefin üstünlüğü ümmetin en hayırlısının Hz. Peygamber döneminde yaşayanlar, sonra onların sonrasından gelenler (sonra da onları takip edenler) olduğu yolunda rivayet edilen hadise dayalıdır.
Hanbeliliğin de kurucusu olan imam Ahmed bin Hanbel ile ilk devresini yaşayan Selefilik, Harranlı İbn-i Teymiyye ile ikinci aşamasını geçirdi. Ehl-i sünnet kelâmcılarından ayrıldıkları görüşlerin fazla olmaması onların ayrı bir mezhep şeklinde değerlendirilmesini engellemiştir.
Selefîliğin sistemleşip bugünkü görünüşüyle bir akım haline gelmesi sonraki dönemlerde, özellikle İbn Teymiyye zamanında gerçekleşmiştir.
Selefilik ilkeleri nelerdir
Selefilik'in ilkelerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Takdis: Allah'ın hiçbir kötü sıfatının olmadığı inancıdır.
Takdir: Tüm güzel sıfatların Allah'a ait olduğu inancıdır.
Acz: İnsanın, Kuran'ın kelamındaki sırlarının tümünü anlayamayacağını, buna gücünün yetmeyeceğini anlayıp aczini kabul etmesi gerektiği görüşüdür.
Sükut: Kuran'da anlamadığı, kafasına takılan yerleri konuşmaması, başkasına sorarak onun da kafasını karıştırmaması, hatta konusu açıldığında bu konuyu bilemeyiz diyerek kapatması gerektiği görüşü.
İmsak: Sükut ilkesine çok benzer. Anlaşılmayan bir konuyu insanın içinde tutması gerektiği görüşü.
Kef: Sükut ve imsakın çaresiz kalması durumunda devreye giren ilkedir. Kuran'da anlaşılmayan konularda susmayı ve içinde tutmayı beceremediği durumda "kalben ve zihnen başka şeylerle meşgul" olması gerektiğini savunur ki kişi başka şeyleri düşünerek "beladan kurtulabilsin".
Marifet ehline teslim olma: Selefilik anlayışının kurucuları ve alimlerinin söylediklerini yapmayı savunur.
Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Habertürk yazarı Murat Bardakçı ile birlikte Teke Tek'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Son dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik yaptığı 'Vehhabi-Selefi' akımla ilgili uyarılarını tekrarlayan Ünlü, "Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. İsrail'den fonlanan cami grubu, Suudi, BAE bir arada. Türk-Kürt başaramadılar, Alevi-Sünni başaramadılar ama din işi başka işe benzemez. 'Kafir, öldürmen lazım' diyor. Alt taban oluşunca dış güçler kıvama geldiğini gördüğü zaman oradan bir sıçrama yapar. Bunların gizli yerlerde silahları var. Kendi basılacakları hücre evinde bulundurmuyorlar. Kimlere ne zaman dağıtıldıkları belli. Şu anda Türkiye'deki radikal Selefi gruplar son derece tehlikelidir" diye konuştu.
Şeyhlik /liderlik tartışmalarına yönelik de Ünlü, "Benim bildiğim İsmailağa en liyakatli, ehliyetli, en doğru zatı seçecektir. Şeyhlik ilan edecek kadar kafayı yemedim. Haddimi bilirim" açıklamasını yaptı.
"İSLAMİ CAMİANIN TÜMÜ BENİ FİTNE İLE SUÇLADI"
”Bizimkilerin maalesef öngörüleri yok. FETÖ meselesinde öyle oldu, Adnan meselesinde de öyle oldu. Öngörü maalesef bizim camiamızda yok” diyen Ünlü “Dış güçlerin yönettiği bir kadro varsa diyalog olamaz. Bizimkilerin devamlı tavsiyesi, büyütmeyelim, abartmayalım. FETÖ meselesini ilk burada yaptık. Fatih Bey sağ olsun bizi çıkarmaya cesaret etti. O zaman FETÖ'cüler çok uğraştı. O güvenle çıktık Mahmut Efendi Hazretleri de 'Çık' dedi. Ertesi gün gittim, tebrik etti. Onun tasvibi olmasa cesaret edemezdim. İslami camianın tümü o zaman beni fitne ile suçladı. Bana yapmadıkları kalmadı” diye konuştu.
Cübbeli Ahmet şöyle devam etti:
"Mesele 25 senelik süreç. Bir Ali Kalkancı ile hükümet devirdiler. Ondan sonra bütün uyarılar haklı çıktı. FETÖ meselesi... Şimdi hükümetçi olan adamlar, 'Saptırıyor' diye telefonla bağlandı. 'Bu adamlar din hainidir, devlet sevicisi olamaz' diyordum. Dinde görüşlerine güvenilmeyen bir zihniyet size zarar verecek. Bunları alenen uyardım kaç defa. Darbe olana kadar bu tehlike sezilmedi. Yüzde 5 tehlike var deniyor. Bir kişi bile devletler arası olay çıkarır. Gizlileri var hala."
"TÜRKİYE'DE SELEFİLİK YAYILIYOR"
Son dönemdeki uyarılarını iki sene önce de yaptığını ve savcıya da ifade verdiğini anlatan Cübbeli Ahmet, "2000 dernek demişim ama ne 2000'i, az demişim. Adıyaman'da çay ocağı idi. Üç patlama burada oldu: Gar katliamı da buradan oldu, gümrük patlaması da buradan oldu. Çay, kahvehane, kitap dükkanı bunları topladığında 'Ne 2000'i' diye ben bunları açıkladım. Diyanet'in DEAŞ raporu var. Ondan sonra Türkiye'de Selefiliğin durumunu Hilmi Demir Hoca, ben sizin kanalda dinledim. 2020'de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6'ya kadar yükseldiğini söylüyor. Bazı vilayetlerde yüzde 8-10. Bu vilayetlerdeki durum... Orada hangi hocanın da dinlendiği söyleniyor. Diyelim AK Parti'nin fazla olduğu yerde Nihat Hatipoğlu. Ben Türkiye ikinciliğini kaybetmemişim. Konya, Adıyaman... 10 vilayet ismi veriliyor bu raporda. Yüzde 8-10 ne demek biliyor musunuz? Ben burada sokağa çıktığım zaman yüz kişiden 8'i, 10'u benim kanımı, canımı, karımı helal sayıyor. Yani beni gavur sayıyor. Bundan büyük nasıl tehdit olacak?" ifadelerini kullandı.
"SURİYELİ MÜSLÜMANLARDAN GÖÇ EDENLER HOCA DEĞİL"
Yabancı imamların Arapça konuştuğunu ve Türkiye'deki Araplara hitap ettiğini anlatan Cübbeli Ahmet, "Suriyeli Müslümanlardan göç edenler hoca değil. Çocukları burada büyüyorlar. Bunlara Şam Uleması Birliği Başkanı hocamız, devlet de o zatı tanıyor. Bu zat bana bir mesaj attı, 'Osman Hamis Vehhabîdir, konuşturuluyor' diye. Sonra bir de yanına resim koymuş. Bin Abdülvahab'ın kitabı tercüme edilmiş, Türklere dağıtılıyor. Zaten Arapça TIR TIR geliyor. Selefi bildiriler... Esenyurt, Başakşehir kopmuş gidiyor. Arapların gençliği bunların videolarını izliyor" dedi.
Osman Hamis'in "Maturidiler ehli sünnet değildir" dediğini aktaran Ünlü, "Maturidiler biziz. Cumhuriyet'in ilk kuruluşunda da Diyanet Maturidi, Hanefi mezhebi üzerine kurulmuştur. Verilen eserlerde Maturidi, Hanefi gözetilmiştir. Birliğin böyle kurulacağını, kendi imanı olmasa da, kurucu kadro görmüştür" değerlendirmesini yaptı.
Osman Hamis'in daha önce Youtube'da yayınlanan videolarının Türkiye'ye gelmeden silindiğini öne süren Ünlü, söz konusu videolarda Hamis'in Osmanlı'yı şirk devleti olarak gördüğünü söylediğini aktardı. Testi kırılmadan uyarısını yaptığını kaydeden Ünlü, "Parayı nereden buluyorlar" sorusu üzerine Bin Selman'ın geçmişte mezhep ihraç etmek için 40 milyar dolar harcadığını itiraf ettiğini, İran'ın da devlet olarak bu fonlamayı geçmişte yaptığını ileri sürdü. Ancak şu anki durumda İsrail'den yardım alındığını öne süren Ünlü, şöyle devam etti:
"Araplar fitilini alevliyor. Adam çocuğunu yetiştiriyor. Türklerdeki mevzu ne? Türk Selefiler 18 ayet bilir, onun dışına çıkamaz. Arap zaten burada radikallik yapamıyor, Türk yapıyor. Arap takiye yapıyor. Arap nüfusu da kalabalıklaştı. Bunlar ne diyor? Şefaat istemek şirk, evliya ziyareti şirk, tarikata girmek şirk... Türk Selefileri internetlerde, dergilerinde 'Askere gidilmez' diyor, 'Rey verilmez' diyor. Bize telefon geliyor 'Oğlum IŞİD'e gitti', 'Kızım yemeğimi yemiyor, siz müşriksiniz diye' diyor."
"SELEFİ GRUPLAR SON DERECE TEHLİKELİ"
Ünlü, "iç savaş" söylemine ilişkin olarak da "Bunlar girdikleri her yerde savaş çıkarmıştır. Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. İsrail'den fonlanan cami grubu, Suudi, BAE bir arada. Türk-Kürt başaramadılar, Alevi-Sünni başaramadılar ama din işi başka işe benzemez. 'Kafir, öldürmen lazım' diyor. Alt taban oluşunca dış güçler kıvama geldiğini gördüğü zaman oradan bir sıçrama yapar. Bunların gizli yerlerde silahları var. Kendi basılacakları hücre evinde bulundurmuyorlar. Kimlere ne zaman dağıtıldıkları belli. Şu anda Türkiye'deki radikal Selefi gruplar son derece tehlikelidir" diye konuştu.
"KASET KONUSU BELALTI DEĞİL"
Cübbeli Ahmet, Saadettin Ustaosmanoğlu'nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine "O video bir haftadır duruyor. Bir hafta evvel gördüğümde cevap vermedim, Ustaosmanoğlu soyadı töhmet altında kalmasın diye. Ama ne zaman ki bu kaset şantajı diye yazıldı, o zaman cevap verdim" ifadelerini kullandı. İddia edilen kasetin belden aşağı bir içeriği olmadığını kaydeden Cübbeli Ahmet, "Iraklı Şeyh Seyyid Muhammed Accan el Hadid çekmiş. Bundan 12-13 sene evvel ben Accan ile görüşürken... Kaset konusu belaltı değil" diye konuştu.
"HADDİMİ BİLİRİM"
İsmailağa Cemaati'nin bundan sonraki liderinin kim olacağı ile ilgili tartışmalara da yanıt veren Cübbeli Ahmet, "Benim bildiğim İsmailağa en liyakatli, ehliyetli, en doğru zatı seçecektir" dedi.
Cübbeli Ahmet, kendisini şeyh ilan edip etmeyeceği ile ilgili soruya da "Şeyhlik ilan edecek kadar kafayı yemedim. Haddimi bilirim" yanıtını verdi.
Selefiler kimlerdir? Vehhabi-Selefi akımı neler içeriyor?
Selef ne demek
Selefiliğin kökünü oluşturan selef kelimesinin anlamı araştırılıyor. Selef, 'Bir görevde, meslekte kendinden önce bulunan ve yerine geçilen kimse, öncel, halef karşıtı.' anlamına karşılık gelmektedir.
Selefi ne anlama geliyor
Kendisini Selefilik inancı içerisinde gören kişiye Selefi denir. Selefiler, Ehl-i sünneti hassa olarak kendilerini tanımlarlar. Bu kavramı kullananlar "ehlü's-sünne, ehlü'l-hadîs ve's-sünne, ehlü'l-hak kelimelerini de kullanırlar.
Selefilik nedir
Selefiyye "geçmiş insanlar, soy, fazilet ve ilim bağlamında önce gelip geçenler" anlamına karşılık gelmektedir. Selef, terim olarak ilim ve fazilet açısından Müslümanların önderleri sayılan ashap ve tâbiîn için tercih edilip kullanılır.
Selefin üstünlüğü ümmetin en hayırlısının Hz. Peygamber döneminde yaşayanlar, sonra onların sonrasından gelenler (sonra da onları takip edenler) olduğu yolunda rivayet edilen hadise dayalıdır.
Hanbeliliğin de kurucusu olan imam Ahmed bin Hanbel ile ilk devresini yaşayan Selefilik, Harranlı İbn-i Teymiyye ile ikinci aşamasını geçirdi. Ehl-i sünnet kelâmcılarından ayrıldıkları görüşlerin fazla olmaması onların ayrı bir mezhep şeklinde değerlendirilmesini engellemiştir.
Selefîliğin sistemleşip bugünkü görünüşüyle bir akım haline gelmesi sonraki dönemlerde, özellikle İbn Teymiyye zamanında gerçekleşmiştir.
Selefilik ilkeleri nelerdir
Selefilik'in ilkelerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Takdis: Allah'ın hiçbir kötü sıfatının olmadığı inancıdır.
Takdir: Tüm güzel sıfatların Allah'a ait olduğu inancıdır.
Acz: İnsanın, Kuran'ın kelamındaki sırlarının tümünü anlayamayacağını, buna gücünün yetmeyeceğini anlayıp aczini kabul etmesi gerektiği görüşüdür.
Sükut: Kuran'da anlamadığı, kafasına takılan yerleri konuşmaması, başkasına sorarak onun da kafasını karıştırmaması, hatta konusu açıldığında bu konuyu bilemeyiz diyerek kapatması gerektiği görüşü.
İmsak: Sükut ilkesine çok benzer. Anlaşılmayan bir konuyu insanın içinde tutması gerektiği görüşü.
Kef: Sükut ve imsakın çaresiz kalması durumunda devreye giren ilkedir. Kuran'da anlaşılmayan konularda susmayı ve içinde tutmayı beceremediği durumda "kalben ve zihnen başka şeylerle meşgul" olması gerektiğini savunur ki kişi başka şeyleri düşünerek "beladan kurtulabilsin".
Marifet ehline teslim olma: Selefilik anlayışının kurucuları ve alimlerinin söylediklerini yapmayı savunur.
Cübbeli Ahmet'e göre nasıl bir tehlike öngörülüyor?
Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Habertürk yazarı Murat Bardakçı ile birlikte Teke Tek'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Son dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik yaptığı 'Vehhabi-Selefi' akımla ilgili uyarılarını tekrarlayan Ünlü, "Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. İsrail'den fonlanan cami grubu, Suudi, BAE bir arada. Türk-Kürt başaramadılar, Alevi-Sünni başaramadılar ama din işi başka işe benzemez. 'Kafir, öldürmen lazım' diyor. Alt taban oluşunca dış güçler kıvama geldiğini gördüğü zaman oradan bir sıçrama yapar. Bunların gizli yerlerde silahları var. Kendi basılacakları hücre evinde bulundurmuyorlar. Kimlere ne zaman dağıtıldıkları belli. Şu anda Türkiye'deki radikal Selefi gruplar son derece tehlikelidir" diye konuştu.
Şeyhlik /liderlik tartışmalarına yönelik de Ünlü, "Benim bildiğim İsmailağa en liyakatli, ehliyetli, en doğru zatı seçecektir. Şeyhlik ilan edecek kadar kafayı yemedim. Haddimi bilirim" açıklamasını yaptı.
"İSLAMİ CAMİANIN TÜMÜ BENİ FİTNE İLE SUÇLADI"
”Bizimkilerin maalesef öngörüleri yok. FETÖ meselesinde öyle oldu, Adnan meselesinde de öyle oldu. Öngörü maalesef bizim camiamızda yok” diyen Ünlü “Dış güçlerin yönettiği bir kadro varsa diyalog olamaz. Bizimkilerin devamlı tavsiyesi, büyütmeyelim, abartmayalım. FETÖ meselesini ilk burada yaptık. Fatih Bey sağ olsun bizi çıkarmaya cesaret etti. O zaman FETÖ'cüler çok uğraştı. O güvenle çıktık Mahmut Efendi Hazretleri de 'Çık' dedi. Ertesi gün gittim, tebrik etti. Onun tasvibi olmasa cesaret edemezdim. İslami camianın tümü o zaman beni fitne ile suçladı. Bana yapmadıkları kalmadı” diye konuştu.
Cübbeli Ahmet şöyle devam etti:
"Mesele 25 senelik süreç. Bir Ali Kalkancı ile hükümet devirdiler. Ondan sonra bütün uyarılar haklı çıktı. FETÖ meselesi... Şimdi hükümetçi olan adamlar, 'Saptırıyor' diye telefonla bağlandı. 'Bu adamlar din hainidir, devlet sevicisi olamaz' diyordum. Dinde görüşlerine güvenilmeyen bir zihniyet size zarar verecek. Bunları alenen uyardım kaç defa. Darbe olana kadar bu tehlike sezilmedi. Yüzde 5 tehlike var deniyor. Bir kişi bile devletler arası olay çıkarır. Gizlileri var hala."
"TÜRKİYE'DE SELEFİLİK YAYILIYOR"
Son dönemdeki uyarılarını iki sene önce de yaptığını ve savcıya da ifade verdiğini anlatan Cübbeli Ahmet, "2000 dernek demişim ama ne 2000'i, az demişim. Adıyaman'da çay ocağı idi. Üç patlama burada oldu: Gar katliamı da buradan oldu, gümrük patlaması da buradan oldu. Çay, kahvehane, kitap dükkanı bunları topladığında 'Ne 2000'i' diye ben bunları açıkladım. Diyanet'in DEAŞ raporu var. Ondan sonra Türkiye'de Selefiliğin durumunu Hilmi Demir Hoca, ben sizin kanalda dinledim. 2020'de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6'ya kadar yükseldiğini söylüyor. Bazı vilayetlerde yüzde 8-10. Bu vilayetlerdeki durum... Orada hangi hocanın da dinlendiği söyleniyor. Diyelim AK Parti'nin fazla olduğu yerde Nihat Hatipoğlu. Ben Türkiye ikinciliğini kaybetmemişim. Konya, Adıyaman... 10 vilayet ismi veriliyor bu raporda. Yüzde 8-10 ne demek biliyor musunuz? Ben burada sokağa çıktığım zaman yüz kişiden 8'i, 10'u benim kanımı, canımı, karımı helal sayıyor. Yani beni gavur sayıyor. Bundan büyük nasıl tehdit olacak?" ifadelerini kullandı.
"SURİYELİ MÜSLÜMANLARDAN GÖÇ EDENLER HOCA DEĞİL"
Yabancı imamların Arapça konuştuğunu ve Türkiye'deki Araplara hitap ettiğini anlatan Cübbeli Ahmet, "Suriyeli Müslümanlardan göç edenler hoca değil. Çocukları burada büyüyorlar. Bunlara Şam Uleması Birliği Başkanı hocamız, devlet de o zatı tanıyor. Bu zat bana bir mesaj attı, 'Osman Hamis Vehhabîdir, konuşturuluyor' diye. Sonra bir de yanına resim koymuş. Bin Abdülvahab'ın kitabı tercüme edilmiş, Türklere dağıtılıyor. Zaten Arapça TIR TIR geliyor. Selefi bildiriler... Esenyurt, Başakşehir kopmuş gidiyor. Arapların gençliği bunların videolarını izliyor" dedi.
Osman Hamis'in "Maturidiler ehli sünnet değildir" dediğini aktaran Ünlü, "Maturidiler biziz. Cumhuriyet'in ilk kuruluşunda da Diyanet Maturidi, Hanefi mezhebi üzerine kurulmuştur. Verilen eserlerde Maturidi, Hanefi gözetilmiştir. Birliğin böyle kurulacağını, kendi imanı olmasa da, kurucu kadro görmüştür" değerlendirmesini yaptı.
Osman Hamis'in daha önce Youtube'da yayınlanan videolarının Türkiye'ye gelmeden silindiğini öne süren Ünlü, söz konusu videolarda Hamis'in Osmanlı'yı şirk devleti olarak gördüğünü söylediğini aktardı. Testi kırılmadan uyarısını yaptığını kaydeden Ünlü, "Parayı nereden buluyorlar" sorusu üzerine Bin Selman'ın geçmişte mezhep ihraç etmek için 40 milyar dolar harcadığını itiraf ettiğini, İran'ın da devlet olarak bu fonlamayı geçmişte yaptığını ileri sürdü. Ancak şu anki durumda İsrail'den yardım alındığını öne süren Ünlü, şöyle devam etti:
"Araplar fitilini alevliyor. Adam çocuğunu yetiştiriyor. Türklerdeki mevzu ne? Türk Selefiler 18 ayet bilir, onun dışına çıkamaz. Arap zaten burada radikallik yapamıyor, Türk yapıyor. Arap takiye yapıyor. Arap nüfusu da kalabalıklaştı. Bunlar ne diyor? Şefaat istemek şirk, evliya ziyareti şirk, tarikata girmek şirk... Türk Selefileri internetlerde, dergilerinde 'Askere gidilmez' diyor, 'Rey verilmez' diyor. Bize telefon geliyor 'Oğlum IŞİD'e gitti', 'Kızım yemeğimi yemiyor, siz müşriksiniz diye' diyor."
"SELEFİ GRUPLAR SON DERECE TEHLİKELİ"
Ünlü, "iç savaş" söylemine ilişkin olarak da "Bunlar girdikleri her yerde savaş çıkarmıştır. Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. İsrail'den fonlanan cami grubu, Suudi, BAE bir arada. Türk-Kürt başaramadılar, Alevi-Sünni başaramadılar ama din işi başka işe benzemez. 'Kafir, öldürmen lazım' diyor. Alt taban oluşunca dış güçler kıvama geldiğini gördüğü zaman oradan bir sıçrama yapar. Bunların gizli yerlerde silahları var. Kendi basılacakları hücre evinde bulundurmuyorlar. Kimlere ne zaman dağıtıldıkları belli. Şu anda Türkiye'deki radikal Selefi gruplar son derece tehlikelidir" diye konuştu.
"KASET KONUSU BELALTI DEĞİL"
Cübbeli Ahmet, Saadettin Ustaosmanoğlu'nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine "O video bir haftadır duruyor. Bir hafta evvel gördüğümde cevap vermedim, Ustaosmanoğlu soyadı töhmet altında kalmasın diye. Ama ne zaman ki bu kaset şantajı diye yazıldı, o zaman cevap verdim" ifadelerini kullandı. İddia edilen kasetin belden aşağı bir içeriği olmadığını kaydeden Cübbeli Ahmet, "Iraklı Şeyh Seyyid Muhammed Accan el Hadid çekmiş. Bundan 12-13 sene evvel ben Accan ile görüşürken... Kaset konusu belaltı değil" diye konuştu.
"HADDİMİ BİLİRİM"
İsmailağa Cemaati'nin bundan sonraki liderinin kim olacağı ile ilgili tartışmalara da yanıt veren Cübbeli Ahmet, "Benim bildiğim İsmailağa en liyakatli, ehliyetli, en doğru zatı seçecektir" dedi.
Cübbeli Ahmet, kendisini şeyh ilan edip etmeyeceği ile ilgili soruya da "Şeyhlik ilan edecek kadar kafayı yemedim. Haddimi bilirim" yanıtını verdi.